Tartışma:Kur'ancılık

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Konu ekle
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Son yorum: Gunexmaa tarafından 2 gün önce Bende dinde tek kaynak Kur'an'ı kabul edenlerdenim başlığına

Kur'ancı Tabirinin Provakatif Olması Üzerine...[kaynağı değiştir]

"Kur'ancı" tabiri genel olarak Ehli Sünnet ve diğer fırkalar tarafından bu fikri kabul edenleri eleştirmek için kullanılan bir tabir. Bu fikri benimseyenler kendilerine "Kur'ancı" denmesini hoş karşılamazlar, bunun yerine "Kur'an Müslümanlığı" tabiri daha uygun olur. "Kur'ancı" gibi bir kullanım tarafsız olmaktan çok taraflı bir kullanımmış gibi görünüyor. Tarafsızlık, her fikrin kendi mensuplarınca anlatılmasını gerektirir. Sahanhtp121 (mesaj) 18.53, 8 Ekim 2021 (UTC)Yanıtla

Provakatif olduğunu düşünmüyorum. Kur'ancı tabirini Yaşar Nuri Öztürk de kullanmıştır. Ayrıca Cübbeli Ahmet Hoca ve İhsan Şenocak gibi Sünniliği benimsemiş kişiler bu düşünce sistemini eleştirirken "Kur'an Müslümanı" tabirini de kullanmıştır. İngilizce isimlendirmesi de Quranism zaten. --Buzuldiyar 12.02, 15 Ekim 2021 (UTC)Yanıtla

Sünnet ve hadisin farklılığı[kaynağı değiştir]

Peygamberin yapıp ede geldiği davranışların bizatihi nesilden nesile geçmesi(sünnet) ile hadislerin yazımı ve hadisle amel edilmesi bu makalenin dışında kalmıştır. Kur'an'ı temel kaynak olarak görenler "Allah ve Rasulü" ifadesinden "Allah ayrı, Rasul ayrıdır" manasını hiç çıkarmamışlardır. Allah ve Rasulü'ne itaat etmeyi ve tabi olmayı "Allah'a ayrı itaat ve tabi olmak, Rasule ayrı itaat ve tabi olmak" şeklinde anlamamışlardır. Makalede adı bile geçmeyen Ebu Hanife bu yüzden çok defa tekfir edilmiştir ama bugün Ebu Hanife'yi takip ettiğini söyleyenler Ebû Hanîfe’nin, “Biz önce Allah’ın kitabında olanı alırız. Onda bulamazsak Hz. Peygamber’in sünnetine bakarız. Orada da bir şey bulamazsak ashabın ittifak ettiğini benimseriz, ihtilâf etmişlerse dilediğimizin görüşünü alırız. Başkalarının görüşlerini onlara tercih etmeyiz." dediğini hatırlamazlar. 85.104.113.81 20.44, 20 Ağustos 2022 (UTC)Yanıtla

Bende dinde tek kaynak Kur'an'ı kabul edenlerdenim[kaynağı değiştir]

Şöyle açıklama yapayım;

Hiçbir hadis imamı yazdıkları hadis kaynaklarında şu hadis sahih, şu hadis zayıf ayrımı yapmamışlardır. Yani hadis kitaplarında sahih ve zayıf ayrımı yapılmadığını görürsünüz. O kadar çok sünnet grubu var ki; her grup kendi sünnet uygulamalarını Hz.Muhammed'in gerçek sünneti olduğuna inanıyor, her grup diğer grupların sünnet uygulamalarını reddediyor. Hangi gruba girerseniz o grubun sahih dediğini kabul edeceksin, zayıf dediği hadisi kabul etmeyeceksin. Bağlı olduğunuz grup size müslüman gözüyle bakarken bağlı olmadığınız gruplar sizi müslüman olarak görmez. Bağlı olduğunuz gruptan çıkarsanız eğer, o grup sizi aniden dinden çıkmış olarak görür.

Toplum Kur'an'a iman ediyor ancak anlayarak okumayı inatla reddediyor. Kur'an'ı anlayarak okuduğunuzda, ayetlere göre iman ve amel etmeye çalıştığınızda size ilk karşı çıkacak olanlar aileniz, akrabalarınız ve arkadaşlarınız oluyor. Bu her Kur'an müslümanının başına mutlaka gelir. Sizi arkadan çekiştirirler, gıybetinizi yaparlar veya yüzünüze karşı ya iftira ederler ya da zan yaparlar.

Kur'an müslümanlarının çoğunluğu atalardan gelme dini reddetmektir. Kur'an'da olmayan dini uygulamaları reddederler. Fakat Kur'an'da beden namazı olmadığı halde beden namazı kılarlar. Hani geleneksel dini reddediyorlardı? Hani Kur'an'da olmayan dini reddetmek gerektiğine inanıyorlardı? Onları anlamak gerçekten çok güç. Hem yalnızca Kur'an diyeceksin hem de geleneksel dini benimseyeceksin. Tuhaf ama gerçek.

Kur'an müslümanlığı olarak kendilerini tanımlayanlar ayetleri nefsi duygularına göre yorumlayabilmektedir. Ben tek kaynak Kur'an dediğim halde onları eleştirebiliyor ve karşı çıkabiliyorum.

Arapça bilmediği halde meallerde yanlışlık var diyenlerden tutun da, meal yazarları da bir başka meal yazarını hatalı olmakla suçlayabiliyor.

Kısacası ihtilaflar sadece hadisleri kabul edenler arasında olmuyor. Kur'an'ı tek kaynak olarak kabul edenler arasında da oluyor. Kur'an'ı tek kaynak kabul edenler hadisleri kabul edenler arasında ihtilaf yaşandığını dile getiriyorlar ancak kendi aralarındaki yaşanan ihtilafları gözmezden gelebiliyorlar.

Her şeyde ihtilaf yaşanması Allah'ın bizleri farklı kombinasyonlarda yaratmasından ileri gelmektedir. Hiçbir insanın diğer insanın fikriyle uyuşması mümkün değildir. Fikirler artı ve eksinin çakışması gibi çakışır ve bu durum asla önlenemez. O yüzden Kur'an'ın bizden istediği Hz.İbrahim'in Hanif dinine dönmektir. Yani tek başına ümmet olmak. Çünkü Hz.İbrahim tek başına bir ümmet idi.

Allah'tan başka yaratıcı, yönetici olmadığı gibi öğretici de O'dur. Gunexmaa (mesaj) 00.32, 4 Haziran 2024 (UTC)Yanıtla